BASINDA SYV
  • ANASAYFA
  • SAĞLIKLI YAŞAM VAKFI
    • Hakkımızda
      • Tarihçe
      • Varoluş Nedenimiz
      • Misyonumuz
    • Kurumsal Bilgiler
      • Yönetim
    • KVKK
  • SAĞLIKLI YAŞAM KÖYÜ
  • FAALİYETLERİMİZ
    • Vakıf Haftası
    • Seminerler
    • Projeler
    • Konferans
    • Sempozyum
  • SAĞLIKLI YAŞAM
    • Sağlık ve Sağlıklı Yaşam
    • Atalık Tohum
    • Denizler
    • Ormanlar
    • Yenilenebilir Enerji
    • Kompost
  • ANASAYFA
  • SAĞLIKLI YAŞAM VAKFI
    • Hakkımızda
      • Tarihçe
      • Varoluş Nedenimiz
      • Misyonumuz
    • Kurumsal Bilgiler
      • Yönetim
    • KVKK
  • SAĞLIKLI YAŞAM KÖYÜ
  • FAALİYETLERİMİZ
    • Vakıf Haftası
    • Seminerler
    • Projeler
    • Konferans
    • Sempozyum
  • SAĞLIKLI YAŞAM
    • Sağlık ve Sağlıklı Yaşam
    • Atalık Tohum
    • Denizler
    • Ormanlar
    • Yenilenebilir Enerji
    • Kompost

Deniz bir yaşam kaynağıdır

denizler

Aldığımız her nefeste denizin payı vardır; yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijenin %75’i denizlerden gelmektedir. 

D​eniz yaşamı korur, hayat kurtarır. İnsanoğlunu zararlı morötesi ışınlardan koruyan ozon tabakasını oluşturur. Kanser ilaçlarının % 65’i deniz canlılarından ve bitkilerinden yapılmaktadır. Zengin kaynaklar içeren okyanuslar insanlara besin, enerji ve mineral sağlar.  Deniz yuvadır; yaklaşık 300–500 milyon deniz organizmasını barındırır. Denizdeki tuz oranı, suyun derinliği, suyun sıcaklığı ve ışık miktarı buralarda yaşayan hayvan çeşitliliğini belirler ve denizlerde farklı ekosistemlerin oluşmasını sağlar. Hemen hemen bütün deniz canlıları güneş ışığının ulaştığı ilk 100 metrelik derinlikte yaşar.

Okyanuslar ve İklim

.Okyanuslar gezegenimizin yüzeyinin üçte ikisinden fazlasını örter ve büyük kısmı henüz keşfedilmemiş olan devasa bir hacim kaplar. Yeryüzünün en büyük ekosistemlerinden biri olan deniz ekosistemleri giderek artan dünya nüfusunun yaşam temelini oluşturmaktadır. Yerküreye hâkim olan iklim, esas itibariyle atmosfer ile okyanus arasındaki etkileşim tarafından belirlenmektedir. Denizler olmasa dünya nüfusunun önemli bir kısmının faydalandığı zenginlik ve refah da olmazdı. Denizler olmasaydı bu gezegen üzerinde hayatta kalamazdık.   

Ancak bu benzersiz ekosistemin geleceği, 
günümüzde ciddi bir tehdit altındadır!

Asit oranlarının artması, ısınma ve deniz seviyesinin yükselmesi yaşam alanlarını değiştirmeye başlamıştır. Küresel deniz seviyesi son yüz yıl içerisinde yaklaşık 20 cm civarında yükselmiştir. Yüzyılın sonuna kadar bu artışın bir metreyi bulabileceği tahmin edilmektedir. Yapılan son araştırmalara göre okyanusların son 25 yıldaki ısınma hızı tahminlerin çok ötesinde. Bilim insanları, “Daha sıcak okyanuslar demek, daha az oksijen demek. Bu da ekosistemi tehdit eden bir durum” diyor. Dünyada her yıl 450 milyar metreküp arıtılmamış ya da kısmen arıtılmış çöp ile endüstriyel ve tarımsal atık denize bırakılmaktadır. Denizler bugün zehirli kimyasallar için küresel bir atık alanı ve dünyanın en büyük çöp kutusu olarak kullanılmaktadır. Evde, ofiste, fabrikada kanalizasyona giden her şey sonunda denize ulaşmaktadır. Kullanılmış bitkisel yağlar atık su kirliliğinin %25’ini oluşturmaktadır. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir. 

Denizler Çöp Dolmasın

Aşırı kullanıma bağlı olarak denizlerde vahşi balıkçılık yapılmaktadır. Küresel balık mevcudunun % 90’ı azami düzeyde tüketilmektedir. Bu da biyolojik çeşitliliğin gerilemesine yol açmaktadır. Derin denizden elde edilen hammadde ve enerji son derece cazip olup, talep hızla artmaktadır. Derin deniz madenciliği nedeniyle bazı ekosistemleri daha keşfetmeden yok ediyor olabiliriz.

Gürültü ve Ses Kirliliği Giderek Artmaktadır. Okyanusların giderek daha fazla kullanılmasına bağlı olarak deniz trafiği, derin deniz madenciliği, petrol ve doğalgaz çıkarma işlemleri, petrol ve doğalgaz rezervlerinin ses toplarıyla aranması, liman ve açık denizlere tesis yapmak için fore kazık çakılması ve askeri tatbikatlar sonucu denizlerdeki gürültü ve ses kirliliği artmaya devam etmektedir.   Balıkların yanı sıra özellikle ses dalgalarıyla iletişim kurup yön bulan balina ve yunus gibi deniz memelileri bu gürültü kirliliğinden olumsuz etkilenmektedir. Hayvanlar yönlerini yitirerek kendilerini sığ sularda karaya vurmuş olarak bulabilmektedir. 

Ülkemizde Deniz Ekosisteminin Durumu

Karadeniz

Karadeniz’in %87’si, bazı bakteri türlerini saymazsak, deniz yaşamından yoksundur. Yunus sayısı 5 kat azalmıştır. Daha önce ticari amaçla avlanan 26 balık türünden yalnızca altısı yeterli miktarda bulunabilmektedir

Marmara Denizi

Marmara Denizine akan atıksuların taşıdığı besin maddelerinden dolayı denizde alg ve diğer fitoplanktonlar da ciddi bir çoğalma meydana gelmiştir. Alg ve diğer fitoplanktonlara bağlı olarak da  müsilaj dediğiimiz deniz salyası meydana gelmiş ve görünüşte olmasada derinde etkisini halen sürdürmektedir.

Ege Denizi

Ege Denizi’nin, toplamda yaklaşık 20 milyonluk nüfusun yaratacağına eşdeğer bir kirlilik yükü ile karşı karşıya olduğu söylenebilir.

Akdeniz

Akdeniz’de dünyanın başka bölgelerinden çok daha fazla sayıda kıyı ve deniz bitkisi türü yok olmuştur. 1980’de Akdeniz’de 1000 Akdeniz foku yaşarken bugün yalnızca 70-80’i hayattadır. 8 kuş, 17 memeli, 13 sürüngen ve hem karada hem suda yaşayan 7 canlı türü tehdit altındadır

Image from Freepik

Denizler için neler yapılıyor ve neler yapabiliriz

Ekolojinin önemli unsurları olan denizlerimizi ve kıyıları korumaya almak amacıyla uluslararası düzeyde hamleler yapılmaya başlanmıştır. Amacı, gelecek kuşaklara doğayla uyum içinde bir yaşam olanağı tanımak, küresel ekosistemlerin sağlığını, bütünlüğünü güvence altına almak ve bunları kısmen de olsa geri kazanmak olan sürdürülebilirlik yaklaşımı, uluslararası koruma sözleşmelerinde ve konvansiyonlarında kendine giderek daha geniş yer bulmaktadır. 

Bireyler olarak hepimizin alabileceği tedbirler de bulunuyor:

  • Plastik yerine biyoçözünür veya geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşan ​ürünleri tercih edin.
  • Ambalajlanmamış ürünler satın alın. Gıda ürünlerini muhafaza etmek için plastik kullanmayın.
  • Tek kullanımlık plastik ürün kullanmayın ve bütün atıklarınızı kıyıları ve çevreyi kirletmeyecek şekilde bertaraf edin.
  • Özellikle bitkisel atık yağlarınız geri dönüşüme kazandırın.
  • Fosfat ve mikroplastik içermeyen doğal temizlik malzemelerini tercih edin.

İLETİŞİM

Tel: +90 543 195 7 798
info@saglikliyasamvakfi.org.tr